Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, tarihte eşi benzeri görülmedik bir mücadeleyle kazandığımız ulusal bağımsızlığımızın, Cumhuriyetin ilanıyla taçlanmasının hemen ardından topyekûn bir kalkınma hamlesi başlatılmıştır. Memleketin geleceğinin yalnızca savaş meydanlarında kazanılan zaferlerle inşa edilemeyeceğini çok iyi bilen Atatürk’ün, “Bir millet savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin o zaferlerin devamlı sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuyla mümkündür” sözleri doğrultusunda, tüm alanlarda başlatılmış olan kalkınma hamlesinin en büyük adımları eğitim ordusunun yetiştirilmesi alanında atılmıştır.
Cumhuriyetin bilim, sanat ve eğitimde çağı yakalayarak ötesine geçme idealinin ilk adımlarından biri olarak 1926 yılında, memleketin geleceğini inşa edecek eğitim ordusunu yetiştirmek üzere bozkırın ortasında bir güneş gibi parlayacak olan “Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü” nün kurulma kararı alınmıştır. Bugün Rektörlük binası olarak kullanılan, Gazi Resim ve Heykel Müzesi’ni de içinde barındıran ve temeli 1927 yılında atılan yapı, I. Milli Mimarlık Akımının önemli temsilcilerinden Mimar Kemaleddin’in son eseridir. 1929 yılında Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü Müdürlüğüne İsmail Hakkı Tonguç atanmış, 1932 yılında yurt dışı eğitimlerini tamamlayarak yurda dönen Malik Aksel, Hayrullah Örs, Şinasi Barutçu, İsmail Hakkı Uludağ ve Mehmet Ali Atademir ile birlikte Türkiye’nin Sanat eğitimcisi yetiştiren ilk kurumu Resim-İş Bölümünü kurmuşlardır. Bütün yokluklara, o dönemin son derece kısıtlı imkânlarına rağmen Resim- İş Bölümü atölyeleri, Avrupa’dan getirtilen malzemelerle donatılmıştır. Bu durum, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğindeki genç Türkiye Cumhuriyetinin devlet politikası olarak Sanata ve Sanat Eğitimi alanına verdiği önemin dikkat çekici göstergelerden sadece bir tanesidir. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda çocukların, gençlerin ve halkın sanat eğitimi önemli bir devlet meselesi olarak ele alınmıştır.
Gazi Üniversitesi Resim ve Heykel Müzesi’nin oluşumuna ise, Resim-İş Bölümü kurucularından sanatçı Malik Aksel’in, Enstitü binasında Osmanlı Devleti’nin son dönemine ait bazı eserlerle birlikte değerli eşyalar ve belgeler bulmasıyla 1930’lu yılların ortalarında başlanmıştır. 1934 yılında enstitü müdürü İsmail Hakkı Tonguç tarafından, hem bu eserlerin daimi sergilenebilmesi ve öğretimde yararlanılması, hem de Resim-İş Bölümü öğrencilerinin resimleriyle sergiler düzenlenebilmesi için bir mekânın tahsis edilmesi gerekliliği gündeme getirilmiştir. Böylece, Gazi Terbiye Enstitüsü’nün geniş ve güzel üst kat koridorlarında bu değerli eserlerle Ankara’nın ilk Sanat Müzesinin de temelleri oluşturulmuştur.
İstanbul’da bir Resim-Heykel Müzesi kurulması emrini veren Atatürk’ün talimatıyla bu değerli eserler 1937 yılında İstanbul’a götürülmüş, Güzel sanatlar Akademisi Müdürü Leopold Levy’nin nezaretinde Dolmabahçe Sarayı’nın Veliaht Dairesi’ne yerleştirilerek, İstanbul Resim Heykel Müzesi çekirdeğinin de önemli bir kısmını oluşturmuştur.
Ardından Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş arşivinde ve öğretim elemanlarının odalarında bulunan eski fotoğraflar, fotoğraf makineleri, yağlı boya-sulu boya tablolar ve grafik eserler yeniden bir araya getirilmiş ve 1979 yılında düzenlenmiş olan “İsmail Hakkı Tonguç” büst yarışması eserleriyle birlikte, dönemin hocalarından Hidayet Telli önderliğinde, “Tonguç Müzesi” adı verilerek büyük bir katılımla açılmıştır. Gazi Eğitim Enstitüsü, Gazi Üniversitesi’ne bağlanınca müze kapanmıştır. 1989-1990 yılında Gazi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Reşat Genç, Resim-İş Eğitimi Bölümü öğretim elemanlarından Yüksel Bingöl, Hulusi Sezer ve Söbütay Özer’in önderliğinde Rektörlük binasının bodrum katında bulunan depolardan birkaçının onarımı sağlanarak Resim-İs Eğitimi Bölümünde o dönem görev yapan tüm öğretim elemanlarının da özverili çalışmalarıyla müzenin bugünkü yerine taşınması sağlanmıştır. Çeşitli etkinlikler düzenlenerek çoğunluğu Gazi Üniversitesi’nde görev yapmış ya da mezun olmuş sanatçılardan bağış yöntemi ile eserler alınarak müze koleksiyonu güçlendirilmiş ve “Gazi Resim ve Heykel Müzesi” adıyla yeniden açılmıştır. 2006 yılında Doç. Güler Akalan koordinatörlüğünde “Üç Kuşak Gazi Eğitimli Sanatçılar” Sergisine davet usulü katılım sağlayan sanatçıların bir kısmının müzeye bağışladığı eserlerle koleksiyon zenginleştirilmiştir. Müzemiz, Gazi Üniversitesi’nin 80. yıl kutlamaları kapsamında 2 Mart 2007 tarihinde zenginleştirilen koleksiyonu ve Söbütay Özer öncülüğündeki “Turan Erol Retrospektif Sergisi’yle 750 metrekare sergileme ve sanatsal etkinlik alanlarıyla sanatseverlerle ve okullarla buluşmuştur.
Süreç içerisinde Müze mekânının bir kısmı farklı alanların kullanımına sunulmuş, Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi’nin, Hacı Bayram Veli Üniversitesiyle birlikte ayrılması sonucu boşalan alanlar, Kasım 2020 yılında yeniden Gazi Resim ve Heykel Müzesi’ne tahsis edilmiştir. Bu kapsamda, Gazi Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Musa YILDIZ himayelerinde Resim-İş Eğitimi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Meliha Yılmaz koordinatörlüğünde genişletme, odalar arası geçişler sağlanarak bütüncül bir yapıya kavuşturma ve yeniden düzenleme çalışmalarıyla çağdaş bir müze mekânına dönüştürülmüştür. Hemen ardından Çağdaş Türk Sanatında yer tutan günümüz sanatçılarına ait çok sayıda eserin bağış yoluyla koleksiyona kazandırılma çalışmaları neticesinde eser sayısı üçte iki oranında zenginleştirilmiştir. Prof. Dr. Meliha Yılmaz, Müze Müdürü Öğr. Gör. Azimet Karaman, Prof. Dr. Hüseyin Elmas, Doç. Dr. Osman Çaydere ve Araş. Gör. Kürşat Azılıoğlu’ndan oluşan proje ekibiyle envanter güncellenerek fotoğraflı bir envanter defteri oluşturulmuş ve bir yıl süren çalışma sürecinin ardından Üniversitemizin kuruluşunun 95. Yıldönümünde, 25 Kasım 2021 tarihinde Gazi Resim ve Heykel Müzesi’nin açılışı çok yoğun bir katılımla gerçekleştirilmiştir.
Türkiye’nin sanat eğitimcisi yetiştiren ilk kurumuna sahip olan Üniversitemizin, köklü bir koleksiyona sahip olması doğaldır elbette… Gazi Resim ve Heykel Müzesi Koleksiyonunu oluşturan eserler, kurulduğu günden bugüne ülkemizin dört bir yanına çok değerli sanatçıları, sanat eğitimcilerini, pek çok sanat eğitimi kurumunun akademik kadrolarını yetiştirmiş ve yetiştirmeye devam eden, Çağdaş Türk Sanatının tanıtılması ve benimsetilmesinde öncü bir rol üstlenmiş, çatısı altında bulunmaktan onur ve gurur duyduğumuz Gazi Resim-İş Eğitimi’nin yetiştirdiği sanatçılar ağırlıklı olmak üzere, ülkemizin seçkin sanatçılarının eserlerinden oluşturmaktadır.
Gazi Resim ve Heykel Müzesi, Türk Plastik sanatlarında önemli yeri olan Halil Pasa, Balatlı Ahmet Bedri, Namık İsmail, Sururi Taylan, Feyhaman Duran, Mehmet Ali Laga, Ayetullah Sümer, Arif Kaptan, Zeki Faik İzer, Cevat Erkul, Kenan Yontunç, Malik Aksel, Refik Epikman, Eşref Üren, Eren Eyüboğlu, Ferit Apa, Cemal Bingöl, Veysel Erüstün, Nurettin Ergüven ve sonraki dönem sanatçılarından, İ.Hakkı Karayiğitoğlu, Adnan Turani, Nuri Abaç, Turan Erol, Mustafa Aslıer, Mürside İçmeli, Kayıhan Keskinok, Burhan Alkar, Süleyman Saim Tekcan, Nevzat Akoral ve Söbütay Özer’in de aralarında bulunduğu zengin bir koleksiyona sahiptir. Bugün artık müzemiz, sadece koleksiyonun sergilendiği bir mekân olmayıp, aynı zamanda çağdaş Türk sanatında önemli yer edinmiş sanatçıları ağırlayan, okul gruplarının eğitim aktivitelerinin yapıldığı, çeşitli ulusal ve uluslararası sanatsal organizasyonların düzenlendiği yasayan bir müze konumundadır.
Gazi Resim ve Heykel Müzesi alanlarının genişletilmesi, bütüncül bir yapıya ve çağdaş bir müze konumuna kavuşturulması, envanterin zenginleştirilmesi olanaklarını sağlayan Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Musa YILDIZ’ a sonsuz şükranlarımı arz ediyoruz.
Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı kutlu olsun. Coşkuyla, gururla ve Gazi’li olmanın ayrıcalığıyla nice yüz yıllara…
Görüş, istek ve değerlendirmelerinizi bize iletin.